2021 Erken Aşama Kategorisi Kazananı
Geliştirdiğimiz teknoloji sayesinde her ürünü tekilleştirerek yapılması gereken işlemi(terzi, tadilat, lostra, kuru temizleme vb.) belirliyor, bu işlemleri kendi bünyemizde uygulayarak ürünleri yeniliyoruz. Son olarak da geliştirdiğimiz "yeniden fiyatlama algoritması" sayesinde ürünleri yeniden fiyatlayarak satış kanallarımızda satışa sunuyoruz. Bu algoritma; ürünlerin bize geldiği zamanki durumunu, yapılan işlemleri, işlemler sonrası verdiğimiz kalite kontrol puanını, ürünün mağazalardaki satış fiyatını ve maliyetini göz önüne alarak hem ürün sahibi marka hem de kullanıcı için adil bir fiyat belirliyor. Yarattığımız bu "atıksız moda sistemi" sayesinde her yıl imha edilen veya depolarda çürütülen milyonlarca ürünü tekrar ekonomiye kazandırmayı hedefliyoruz.
Henüz Şubat 2021’de kurulmuş olmamıza rağmen bugün aylık 60K'ya yakın ürünü süreçlerimizden geçirerek atık olmaktan kurtarıyoruz.
2021 İleri Aşama Kategorisi Kazananı
2021 İş Birliği Kategorisi Kazananı
2017’den bu yana Gıda Kurtarma Derneği ile hükümet, özel sektör ve kamu gibi farklı alanlarda yürüttüğü farklı ajandalar ve projelerle gıda bağışına yönelik vergi indirimin artması, ayda 1 milyondan fazla ihtiyaç sahibine düzenli bağışın gerçekleştirilmesine öncülük ederek sürdürülebilir gıda sistemlerinin yaratılmasına katkı sağlamışlardır.
2021 Seçici Kurul Özel Ödülü Gençlik Kategorisi Kazananı
2021 Erken Aşama Finalistleri
Gençler neden gönüllülük yapmadıkları sorusuna ise finansal sebeplerin arkasından
“projelerden yeterince haberdar” olamamak yanıtını ikinci sırada veriyor.
Gönüllülerin yol haritası olma amacıyla geliştirilen Güçlü İyilik mobil uygulaması; gençlerin ilgi alanlarına en uygun ve onlara en yakın sosyal sorumluluk projelerine ulaşmalarını ve projelerde yer aldıkça iyilik puanı biriktirmelerini sağlıyor. Gençler biriktirdikleri iyilik puanları ile staj imkânları, kültürel etkinliklere ücretsiz katılım şansı ve mentör eşleşmeleri gibi deneyimsel ödülleri kazanma fırsatı yakalıyor.
Güçlü İyilik, 2017 yılından beri yüzlerce gence ulaşan, Anadolu’da küresel amaçlar doğrultusunda projeler tasarlayan “gönüllü güçlü yürekleri” ile birlikte aslında iki ayaklı bir sosyal girişim. Gönüllü güçlü yürekler dijitalin gücüne iyiliği entegre etmek için fayda odaklı dijital içerikler üretiyor ve yerel problemler için etki odaklı çözümler tasarlıyorlar. Güçlü İyilik, gönüllülük kültürü güçlü gençler ve erişilebilir gönüllülük deneyimi ile sosyal sorumluluk bilinci yüksek aktif bir toplum oluşturmayı hedefliyor.
moritoys çok basit ve pek çok probleme yol açan bir iç görüden doğdu: bir çocuğun ortalama bir oyuncaktan 36 günde sıkılması. 36 günde çöpe giden oyuncakların hem çevresel etkisi, hem de çocuklara erken yaşta tüketim kültürünü aşılamadaki rolü büyük.
moritoys’un amacı gelecek neslin tüketim alışkanlıklarını erken yaşta şekillendirirken, önemli bir çevresel ayak izine yol açan oyuncak atıklarını da azaltmak.
oluşturabilecekleri bir etki yönetimi yazılımıdır.
Geliştirdiğimiz teknoloji sayesinde her ürünü tekilleştirerek yapılması gereken işlemi(terzi, tadilat, lostra, kuru temizleme vb.) belirliyor, bu işlemleri kendi bünyemizde uygulayarak ürünleri yeniliyoruz. Son olarak da geliştirdiğimiz "yeniden fiyatlama algoritması" sayesinde ürünleri yeniden fiyatlayarak satış kanallarımızda satışa sunuyoruz. Bu algoritma; ürünlerin bize geldiği zamanki durumunu, yapılan işlemleri, işlemler sonrası verdiğimiz kalite kontrol puanını, ürünün mağazalardaki satış fiyatını ve maliyetini göz önüne alarak hem ürün sahibi marka hem de kullanıcı için adil bir fiyat belirliyor. Yarattığımız bu "atıksız moda sistemi" sayesinde her yıl imha edilen veya depolarda çürütülen milyonlarca ürünü tekrar ekonomiye kazandırmayı hedefliyoruz.
Henüz Şubat 2021’de kurulmuş olmamıza rağmen bugün aylık 60K'ya yakın ürünü süreçlerimizden geçirerek atık olmaktan kurtarıyoruz.
Oreka, israfı engelleme misyonu ile kurulan ve bu misyon doğrultusunda farklı dikeylere de genişlemeyi hedefleyen bir kuruluş. Oreka olarak karmaşık gıda israfı problemini basitleştirerek çözebilecek bir iş modeli sunuyoruz. Fazla gıdalar için yeni bir pazar oluşturarak daha fazla yemeğin yenmesi sağlıyor ve aynı zamanda ekosistemimizdeki herkesi kazandırıyoruz. Perakende seviyesinde oluşan gıda fazlalarının tüketilmesini sağlayarak doğanın korunmasına katkıda bulunup tüketicilere uygun fiyatlarda lezzetli yemekler sunmayı amaçlıyoruz.
Her gün ülkemizde ve dünyamızda etkilerini yoğun olarak deneyimlediğimiz iklim krizi ve cinsiyet eşitsizliği Mana olarak çözmeyi hedeflediğimiz iki temel sorun.
Tekstil elyaflarının küresel üretimi her yıl katlanarak artıyor, perakende tekstil tüketicileri her hafta en az bir alışveriş yapıyor ve insan nüfusu artıyor. Tekstil, iklim krizini tetikleyen en büyük 2. sektör ve bu tüketimi azaltmanın yolunu bulmak zorundayız. Her yıl karbon bütçesinin 4te1ini tekstil üretimi tüketiyor ve üretilen elyafların %73'ü çöpe gidiyor.
Diğer çözüm ürettiğimiz sorun olan Kadına yönelik şiddet, toplumda var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarından birisidir.
Hacettepe Üniversitesi'nin gerçekleştirdiği “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması”nda belirtildiği üzere bir işi olmayan kadınların şiddete maruz kalma oranı % 82.8 iken bir işte çalışan kadınlarda bu oranı % 17.2‘dir. Kadının bir gelire sahip olması maruz kaldığı şiddette oldukça belirleyici bir faktör olarak çıkmıştır.
Biz de Mana olarak bu iki sorunun çözümü için çöpe gidecek olan tekstilleri kadınlarla birlikte üretiyor ve hem tekstil üreticilerinde hem de tüketicilerinde farkındalık yaratarak davranış değişikliğini hedefliyoruz.
Ön Değerlendirme Sürecini Geçen İleri Aşama Adayları
2021 İleri Aşama Finalistleri
Teknolojik gelişmeler yaşamımızdaki birçok şeyi değiştirdiği gibi, çocukların oyun oynama alışkanlıklarını da değiştirmiştir. Oyun, bu dönemde çocuğunun temel gereksinimden birini oluşturmaktadır ve çocukların büyük bir kısmı oyunu dijital araçlar aracılığı ile sürdürmektedir. Oyun eylemi, çocuğun fizyolojik gelişmesine yani kas sisteminin gelişimine, biriken enerjinin boşalmasına, sosyalleşip topluma katılımına, kişiliğini oluşturabilmesine ve kültürün sonraki kuşaklara aktarılmasına yönelik önemlidir. Eğitici oyunlar geliştirmenin bir çocuğun gelişimine sağladığı katkıların farkında olarak, çocukları dijital dünyadan uzaklaştıran ve motor becerilerini geliştiren bir ürün tasarladık.
Eğitimde yapılabilecek yenilikçi değişimlerle hem eğitime inovatif bir yapı kazandırılması hem de çocukların henüz küçük yaşlardayken bu bilgi ve donanım ile büyümelerini sağlaması bağlamında Arkerobox büyük bir sosyal etkiye sahiptir.
Türkiye’nin kadınlara özel ilk ve tek özel futbol turnuvası İstanbul Kupası, lise öğrencisi kız çocukları için Gençlik Kupası futbol turnuvası; akran öğrenim modelinin uygulandığı Kızlar Sahada Akademi; sosyoekonomik açıdan dezavantajlı çocuklar için Futbol ve Sosyal Gelişim Kampları, 9 ilde kız çocukları için Futbol Okulları; kadın futbolcular için Futbolcu Gelişim Programı; sahada, sınıfta ve online platformlarda eğitimler ve kurumların ihtiyaçlarına yönelik proje bazlı çalışmalarla, Kızlar Sahada etkisini her geçen gün artırıyor. 2016 yılında hazırlanmış, Türkiye’nin ilk ve hala tek akredite sosyal etki raporuna sahip girişim, düzenlediği programların etkisini SROI aracıyla ölçmeye devam ediyor.
8 yılda 6000’den fazla kadını sahaya çıkaran, 400’den fazla kadın futbolcu, 33 kadın futbol antrenörü, 21 kadın hakem, 900’e yakın çocukla çalışan sosyal girişimin 100’den fazlası eğitmen 150’den fazla gönüllüsü bulunuyor.
Ön Değerlendirme Sürecini Geçen İş Birliği Adayları
2021 İş Birliği Kategorisi Kazananı
Yılda ortalama 120 bin üniversite öğrencisine fayda sağlayan girişim, bugüne kadar 400’e yakın lokal ve global marka ile iş birliği yapmıştır. Sağladığı sosyal etki, kamu kurumları ve şirketler tarafından örnek alınmış ve 15’ten fazla kez benzer projelerin hayata geçmesine ön ayak olmuştur.
2017’den bu yana Gıda Kurtarma Derneği ile hükümet, özel sektör ve kamu gibi farklı alanlarda yürüttüğü farklı ajandalar ve projelerle gıda bağışına yönelik vergi indirimin artması, ayda 1 milyondan fazla ihtiyaç sahibine düzenli bağışın gerçekleştirilmesine öncülük ederek sürdürülebilir gıda sistemlerinin yaratılmasına katkı sağlamışlardır.
Seçici Kurul
1992-1993 yılları arasında Çanakkale'nin Çan ilçesindeki Çanakkale Seramik Fabrikaları'nın üretim birimlerinde yönetici adayı olarak çeşitli görevlerde bulundu. 1995 yılında Kale Grubu'nun Pazarlama Şirketleri İcra Kurulu Üyeliği ve Başkanlığına atanarak çalışmaya devam eden Zeynep Bodur Okyay, 2007 yılından bu yana Kale Grubu Başkanı ve CEO'su olarak görevini sürdürüyor. Zeynep Bodur Okyay pek çok sivil toplum kuruluşu, dernek, vakıf ve odanın yönetim kurullarında faal olarak çalışıyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanlığı, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkan Vekilliği, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Üyeliği ve İcra Kurulu Üyeliği, DEİK AB İş Konseyleri Koordinatör Başkanlığı ve DEİK İtalya İş Konseyi Başkanlığı, İtalyan Sanayi ve Ticaret Odası Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği, Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Üyeliği aktif olarak üstlendiği görevlerden bazılarıdır. Kale Grubu bünyesinde Türkiye'nin bilim, kültür ve sanat hayatına katkıda bulunarak pek çok faaliyet gerçekleştiren Zeynep Bodur Okyay, Dr. (h.c.) İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı'nın Başkanlığı'nı da yürütüyor. Zeynep Bodur Okyay, 2015 yılında G20 Türkiye Dönem Başkanlığı altında C20 (Civil Society) Yürütme Kurulu Başkanlığına atandı. Zeynep Bodur Okyay, kurucuları arasında bulunduğu Harvard Mezunlar Derneği'ndeki çalışmaları ile Harvard Üniversitesi'nde Türk Kürsüsü kurulmasına da destek verdi.
Türk-İtalyan ilişkilerine yaptığı katkılar ve hizmetler nedeniyle 2006 yılında İtalyan Devleti tarafından "Caveliere di Lavora" nişanı ile taltif edilen Zeynep Bodur Okyay, 2014 yılında da "Ufficiale Ordine al Merito della Repubblica Italiana" üst düzey devlet nişanını aldı. 2010 yılında Türkiye ve Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki ilişkilere bulunduğu katkılardan dolayı "Turkey in Europe" kapsamında verilen Franco Nobili Ödülü'ne layık görüldü. Zeynep Bodur Okyay'a aynı yıl, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Üstün Hizmet Ödülü verildi. İTÜ ve Çanakkale 18 Mart Üniversitelerinden Fahri Doktora ile taltif edildi.
İtalyanca ve İngilizce bilen Zeynep Bodur Okyay evli ve bir çocuk annesidir.
Alberto, sosyal girişim sektöründe çalışmadan önce birkaç yıl boyunca Christian Aid ve International Alert dahil olmak üzere İngiltere'nin önde gelen uluslararası STK'larında çalıştı. Bologna Üniversitesi'nden Çağdaş Tarih alanında lisans derecesine ve LSE'den Küresel Politika alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.
1991-1997 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) Genel Sekreteri, 1997-2020 yılları arasında da Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü olarak çalıştı. 2021 yılı Ocak ayından bu yana Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nda Chief Governance Officer (CGO) olarak görev alıyor.
Türkiye ve yurt dışında birçok sivil toplum örgütüne yönetim kurulu üyesi, danışma kurulu üyesi ve mütevelli olarak hizmet sundu; Bilgi, Boğaziçi ve Koç Üniversitelerinde sivil toplum konusunda dersler verdi. Halen Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nda (TÜSEV) Temsilciler Kurulu Başkanı, Eğitim Reformu Girişimi (ERG), Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfı ve Ekol Vakfı’nda Yönetim Kurulu Üyesi olarak; TEMA, TEGV ve BÜVAK’ta ise mütevelli olarak görev alıyor.
“Bana Yönetim Kurulunu Söyle, Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim” (2012, YKY), “Ateşin Üstünden Atladım (2016, Özel Yayın), “Az mı Gittik, Uz mu Gittik?” (2017, YKY) ve “Sayın Başkan, Değersiz Üyeler” (2021, Yaz Müzik ve Danışmanlık) kitaplarının yazarı.
Müzisyen Aslı Gökyokuş’la evli; Yaz, Nisan ve Can’ın babası.
Heyeti üyesi olan İpek Cem Taha, lisans eğitimini Amherst College, lisansüstü eğitimini ise Columbia Üniversitesi'nde tamamlamıştır. 1993 - 1995 yıllarında New York'ta Bankers Trust - Deutsche Bank'ta Uluslararası Sermaye Piyasaları Grubu'nda yöneticilik yapmıştır.
2011 yılından bu yana New York'ta bulunan Columbia Üniversitesi'nin İstanbul'daki Global Araştırma Merkezi'nin Kurucu Direktörü olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
KAGİDER, SAHA ve URAK derneklerinin kurucu üyesi olup yönetim kurulu üyeliği yapmıştır.
Uluslararası alanda, Columbia Üniversitesi Küresel Danışma Kurulu üyeliği, Dünya Bankası Akdeniz Entegrasyonu Enstitüsü Danışma Kurulu üyeliği ve ELIAMEP Danışma Kurulu üyesidir. Yunanistan Eski Başbakanı Yorgo Papandreou ile beraber, 2016 yılında barış yolunda etkin katkı sağlamış olan kurum ve bireylere verilen Cem Papandreu Barış Ödülü’nü oluşturmuştur.
Vinton, Türkiye’deki görevinden önce, Kasım 2018’den Mart 2021’e kadar UNDP’nin Gürcistan Mukim Temsilcisi olarak görev yapmıştır. Bunun öncesinde, Kasım 2013’ten Ekim 2018’e kadar Kuzey Makedonya’da; Temmuz 2010’dan Haziran 2014’e kadar ise Hırvatistan’da BM Mukim Koordinatörü ve UNDP Mukim Temsilcisi olarak görev almıştır. Vinton bu görevlerinde UNDP’nin istihdam yaratımı ve girişimcilik, mesleki eğitim, kamu hizmetlerinin sunumu, yerel ve bölgesel ekonomik kalkınma, toplumsal kapsayıcılık, toplumsal cinsiyet eşitliği, insan hakları, sel önleme, doğa koruma, enerji verimliliği, iklim dayanıklılığı, kriz önleme ve çatışma sonrası toparlanma alanlarındaki girişimlerinin liderliğini başarıyla üstlenmiştir. Birleşmiş Milletler’in Kuzey Makedonya’da 2015-2016 yıllarındaki göçmen krizine yanıtını yönetmiş, 2020-2021 yıllarında Gürcistan’ın COVID-19’a sosyoekonomik yanıt ve düze çıkış çabalarında öncü olmuştur. Vinton’un hükümetler, sivil toplum, özel sektör, akademi ve uluslararası toplumla ortaklık kurma konularında ciddi bir deneyimi vardır.
UNDP’de ilk olarak Şubat 2004’te New York’ta Avrupa ve Orta Asya Bölgesel Bürosu Alt Bölge Bölüm Başkanı olarak görev yapmaya başlamış ve UNDP’nin Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Gürcistan, Moldova, Rusya Federasyonu ve Ukrayna’daki girişimlerinin sorumluluğunu üstlenmiştir. Ayrıca BM’nin 1986 Çernobil nükleer kazasının ardında bıraktığı gündem ile ilgili konulardaki koordinasyonunu yönetmiştir. UNDP’ye katılmadan önce, Economist Intelligence Unit'te dokuz yıl çalışan Vinton, burada önce “Doğu Avrupa İş Dünyası” haftalık haber bülteninin editörlüğü ve şirketin Viyana'daki Doğu Avrupa ticari yayımcılık operasyonlarının Genel Yayın Yönetmenliği görevlerini ifa etmiş ve daha sonra şirketin New York'taki İcra Hizmetleri biriminin başkanlığını yapmıştır. Vinton etkili iletişimin destekçisidir ve savunuculuk ve mesaj ulaştırma konularında üstün kabiliyetlere sahiptir. Louisa Vinton, 1988 ile 1994 yılları arasında Münih'teki “Radio Free Europe / Radio Liberty, Inc.” için Kıdemli Araştırma Uzmanı olarak çalışmış ve Polonya siyaseti ve ekonomisi
konusunda uzmanlaşmıştır.
Cornell Universitesi Rus Çalışmaları bölümünde lisans eğitimini, Michigan Üniversitesi Tarih bölümünde ise yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. İngilizce dışında, Hırvatça, Almanca, Lehçe ve Rusça dillerinde günlük konuşmalarını sürdürebilecek kapasiteye sahiptir.