Skip to main content

2021 Erken Aşama Kategorisi Kazananı

Arnas Akbaş, Ali Cem Yücebağ

Nivogo

Nivogo, moda endüstrisinin bir sebepten(müşteri iadesi, defolu ürün, üretim hatası, teşhir vb.) satıştan çekerek atıklaştırdığı ürünleri onlar adına yenileyerek tekrar "satılabilir" hale getiren ve bu ürünlerin satışını kendi satış kanallarında veya marka ortaklarının uygun gördüğü yerlerde gerçekleştiren bir sosyal girişimdir.

Geliştirdiğimiz teknoloji sayesinde her ürünü tekilleştirerek yapılması gereken işlemi(terzi, tadilat, lostra, kuru temizleme vb.) belirliyor, bu işlemleri kendi bünyemizde uygulayarak ürünleri yeniliyoruz. Son olarak da geliştirdiğimiz "yeniden fiyatlama algoritması" sayesinde ürünleri yeniden fiyatlayarak satış kanallarımızda satışa sunuyoruz. Bu algoritma; ürünlerin bize geldiği zamanki durumunu, yapılan işlemleri, işlemler sonrası verdiğimiz kalite kontrol puanını, ürünün mağazalardaki satış fiyatını ve maliyetini göz önüne alarak hem ürün sahibi marka hem de kullanıcı için adil bir fiyat belirliyor. Yarattığımız bu "atıksız moda sistemi" sayesinde her yıl imha edilen veya depolarda çürütülen milyonlarca ürünü tekrar ekonomiye kazandırmayı hedefliyoruz.
Henüz Şubat 2021’de kurulmuş olmamıza rağmen bugün aylık 60K'ya yakın ürünü süreçlerimizden geçirerek atık olmaktan kurtarıyoruz.

2021 İleri Aşama Kategorisi Kazananı

Erişilebilir Her Şey

Yaklaşık 5 Milyon engellenen bireyin yaşadığı ülkemizde, kamusal alanların %66.9’u erişilebilir değil. Sosyal dışlanmışlık oranı ise %77.1. Bu durumu kendileri de deneyimleyerek fark eden Hale Yıldız, Seben Ayşe Dayı ve Serim Berke Yarar tarafından 2019 yılında kurulan Erişilebilir Her Şey sosyal girişimi, engellenen bireylerin topluma eşit katılımını desteklemek için kurumlara erişilebilirlik danışmanlığı sunuyor ve kurumların hem fiziksel hem de iletişimsel olarak daha kapsayıcı olmalarını destekliyor. Erişilebilirliği 360 derece ele alan ve engellenen bireylerin doğrudan katılımının sağlayan katılımcı bir süreç ile istihdamdan kültür sanata kadar farklı alanlarda danışmanlık süreçleri ilerletiliyor. Bu kapsamda fiziksel mekanların, dijital mecraların ve üretilen ürünlerin erişilebilirliği ile ilgili mevcut standartların belirtildiği ulusal ve uluslararası klavuzlar kullanılarak ve engellenen bireylerden kullanıcı deneyimi alınarak öneriler geliştiriliyor. Ayrıca, çalışanların kapsayıcı dili benimsemeleri ve engellilik algılarını dönüştürmeleri için algı eğitimleri düzenleniyor. Kurumların yanısıra toplumsal algıda da bir değişim yaratma hedefiyle sosyal medya hesapları engellilik hakkında bir bilgi ve farkındalık kanalı olarak kullanılıyor.

2021 İş Birliği Kategorisi Kazananı

Fazla Gıda

UNDP, MIT Solve, EBRD gibi küresel kurumlar tarafından da desteklenen Fazla Gıda, partnerlerinin gıda atığı kaynaklı karbon salımını %50 oranında azaltmayı amaçlayan teknoloji tabanlı bir sosyal girişimdir. Gıda Kazanımı Hiyerarşisi’ne paralel biçimde tasarlanmış; yeniden satış, bağış, hayvan yemi ve geri dönüşüm adımlarının her birine yönelik sunduğu ürünlerle Fazla Gıda atık yönetimine bütüncül bir çözüm sağlar. Bütüncül yaklaşımı, oluşturduğu dijital ve şeffaf operasyon süreçleri, ve farklı operasyonlar yürüten kurumlardan oluşan partner ekosistemi ile gıda atığının önlenmesi, ekonomiye tekrardan kazandırılması ve tüketilebilir gıdaların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ile atıl gıdadan maksimum sosyal, çevresel ve finansal etki yaratmaktadır. Bugüne kadar 19.000 ton gıdayı kurtarırken 63.000 ton karbon salımı ve 72.000.000.000 litre su kaybının önüne geçmiştir.
2017’den bu yana Gıda Kurtarma Derneği ile hükümet, özel sektör ve kamu gibi farklı alanlarda yürüttüğü farklı ajandalar ve projelerle gıda bağışına yönelik vergi indirimin artması, ayda 1 milyondan fazla ihtiyaç sahibine düzenli bağışın gerçekleştirilmesine öncülük ederek sürdürülebilir gıda sistemlerinin yaratılmasına katkı sağlamışlardır.

2021 Seçici Kurul Özel Ödülü Gençlik Kategorisi Kazananı

Kadınların Elinden

Kadınların Elinden Anadolu'daki kadın üreticilerin doğal ve organik ürünlerini büyük pazarlarla buluşturan bir sosyal girişim. Bir gün gezintiye çıkarsanız ve farklı köyleri gezerseniz, her yöredeki günlük doğal yaşantının yöreden yöreye değişiklik gösterdiğini göreceksiniz. Kadınların Elinden bu doğal yaşantıları ürünlerin hikayeleriyle birleştiriyor ve kullanıcılarla buluşturuyor. 2018 yılında Sabancı Üniversitesi öğrencileri tarafından kurulan Kadınların Elinden yörenin ve üreticinin hikayesini aktararak şu ana kadar Türkiye'deki kadın kooperatiflerinin en büyük platformu haline gelmiştir. Bu süreçte şimdiye dek 400'e yakın kadın üreticinin sesi olmuştur. Sadece kadın kooperatifleriyle çalışan Kadınların Elinden aktif olarak Türkiye'nin her yerine birçok fiziksel ve online platformdan hizmet vermekte. Girişimin amacı sürekli destekledikleri kadın üretici ortakları ile çıktıkları bu yolda, doğal gıda denilince akla gelen ilk marka olmaktır.

Ön Değerlendirme Sürecini Geçen Erken Aşama Adayları

2021 Erken Aşama Finalistleri

Ravzanur EKER

Güçlü İyilik

Türkiye’de her 100 gençten 94’ü henüz hiç bir gönüllülük faaliyetinde yer almadı.
Gençler neden gönüllülük yapmadıkları sorusuna ise finansal sebeplerin arkasından
“projelerden yeterince haberdar” olamamak yanıtını ikinci sırada veriyor.
Gönüllülerin yol haritası olma amacıyla geliştirilen Güçlü İyilik mobil uygulaması; gençlerin ilgi alanlarına en uygun ve onlara en yakın sosyal sorumluluk projelerine ulaşmalarını ve projelerde yer aldıkça iyilik puanı biriktirmelerini sağlıyor. Gençler biriktirdikleri iyilik puanları ile staj imkânları, kültürel etkinliklere ücretsiz katılım şansı ve mentör eşleşmeleri gibi deneyimsel ödülleri kazanma fırsatı yakalıyor.
Güçlü İyilik, 2017 yılından beri yüzlerce gence ulaşan, Anadolu’da küresel amaçlar doğrultusunda projeler tasarlayan “gönüllü güçlü yürekleri” ile birlikte aslında iki ayaklı bir sosyal girişim. Gönüllü güçlü yürekler dijitalin gücüne iyiliği entegre etmek için fayda odaklı dijital içerikler üretiyor ve yerel problemler için etki odaklı çözümler tasarlıyorlar. Güçlü İyilik, gönüllülük kültürü güçlü gençler ve erişilebilir gönüllülük deneyimi ile sosyal sorumluluk bilinci yüksek aktif bir toplum oluşturmayı hedefliyor.
Aslı Sepil

moritoys

moritoys okul öncesi dönem için aylık oyuncak abonelik programı sunan bir girişimdir. Erken çocukluk döneminde çok ihtiyaç duyulan, çocukların farklı alanlarda gelişimini destekleyen eğitici oyuncaklara satın almadan erişim imkanı sunar. Cinsiyet ayrımı gözetmeden, sadece çocukların gelişimlerini odağa alarak seçilen oyuncaklarla çocukların çok çeşitli alanları keşfetmelerini sürdürülebilir bir modelle sağlar.

moritoys çok basit ve pek çok probleme yol açan bir iç görüden doğdu: bir çocuğun ortalama bir oyuncaktan 36 günde sıkılması. 36 günde çöpe giden oyuncakların hem çevresel etkisi, hem de çocuklara erken yaşta tüketim kültürünü aşılamadaki rolü büyük.

moritoys’un amacı gelecek neslin tüketim alışkanlıklarını erken yaşta şekillendirirken, önemli bir çevresel ayak izine yol açan oyuncak atıklarını da azaltmak.

New Unicorn

Kurumların toplumsal ve çevresel etkilerini ölçüp raporlayabilecekleri ve etki stratejilerini
oluşturabilecekleri bir etki yönetimi yazılımıdır.
Arnas Akbaş, Ali Cem Yücebağ

Nivogo

Nivogo, moda endüstrisinin bir sebepten(müşteri iadesi, defolu ürün, üretim hatası, teşhir vb.) satıştan çekerek atıklaştırdığı ürünleri onlar adına yenileyerek tekrar "satılabilir" hale getiren ve bu ürünlerin satışını kendi satış kanallarında veya marka ortaklarının uygun gördüğü yerlerde gerçekleştiren bir sosyal girişimdir.

Geliştirdiğimiz teknoloji sayesinde her ürünü tekilleştirerek yapılması gereken işlemi(terzi, tadilat, lostra, kuru temizleme vb.) belirliyor, bu işlemleri kendi bünyemizde uygulayarak ürünleri yeniliyoruz. Son olarak da geliştirdiğimiz "yeniden fiyatlama algoritması" sayesinde ürünleri yeniden fiyatlayarak satış kanallarımızda satışa sunuyoruz. Bu algoritma; ürünlerin bize geldiği zamanki durumunu, yapılan işlemleri, işlemler sonrası verdiğimiz kalite kontrol puanını, ürünün mağazalardaki satış fiyatını ve maliyetini göz önüne alarak hem ürün sahibi marka hem de kullanıcı için adil bir fiyat belirliyor. Yarattığımız bu "atıksız moda sistemi" sayesinde her yıl imha edilen veya depolarda çürütülen milyonlarca ürünü tekrar ekonomiye kazandırmayı hedefliyoruz.
Henüz Şubat 2021’de kurulmuş olmamıza rağmen bugün aylık 60K'ya yakın ürünü süreçlerimizden geçirerek atık olmaktan kurtarıyoruz.

Daniel Alp Rizo, Ethem Özcan

Oreka

Oreka marketlerin, pastanelerin, kafelerin ve restoranların üretim fazlalarını yarı fiyatına veya daha ucuza tüketicilere ulaştırdığı bir pazaryeri. Oreka ile işyerleri ek gelir üretip daha geniş bir müşteri kitlesine, tüketiciler ise uygun fiyata taze ve lezzetli ürünlere ulaşırlar. Gıda israfı azaltılarak çevresel kazanım sağlanır.
Oreka, israfı engelleme misyonu ile kurulan ve bu misyon doğrultusunda farklı dikeylere de genişlemeyi hedefleyen bir kuruluş. Oreka olarak karmaşık gıda israfı problemini basitleştirerek çözebilecek bir iş modeli sunuyoruz. Fazla gıdalar için yeni bir pazar oluşturarak daha fazla yemeğin yenmesi sağlıyor ve aynı zamanda ekosistemimizdeki herkesi kazandırıyoruz. Perakende seviyesinde oluşan gıda fazlalarının tüketilmesini sağlayarak doğanın korunmasına katkıda bulunup tüketicilere uygun fiyatlarda lezzetli yemekler sunmayı amaçlıyoruz.
Damla Özenç

This Is Mana

Mana, tekstil perakendecisi markaların tekstil atıklarından ileri dönüşüm ürünler tasarlayan ve bu tasarımları kadın kooperatifleri ile beraber üreten bir sosyal girişimdir.
Her gün ülkemizde ve dünyamızda etkilerini yoğun olarak deneyimlediğimiz iklim krizi ve cinsiyet eşitsizliği Mana olarak çözmeyi hedeflediğimiz iki temel sorun.

Tekstil elyaflarının küresel üretimi her yıl katlanarak artıyor, perakende tekstil tüketicileri her hafta en az bir alışveriş yapıyor ve insan nüfusu artıyor. Tekstil, iklim krizini tetikleyen en büyük 2. sektör ve bu tüketimi azaltmanın yolunu bulmak zorundayız. Her yıl karbon bütçesinin 4te1ini tekstil üretimi tüketiyor ve üretilen elyafların %73'ü çöpe gidiyor.

Diğer çözüm ürettiğimiz sorun olan Kadına yönelik şiddet, toplumda var olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonuçlarından birisidir.
Hacettepe Üniversitesi'nin gerçekleştirdiği “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması”nda belirtildiği üzere bir işi olmayan kadınların şiddete maruz kalma oranı % 82.8 iken bir işte çalışan kadınlarda bu oranı % 17.2‘dir. Kadının bir gelire sahip olması maruz kaldığı şiddette oldukça belirleyici bir faktör olarak çıkmıştır.

Biz de Mana olarak bu iki sorunun çözümü için çöpe gidecek olan tekstilleri kadınlarla birlikte üretiyor ve hem tekstil üreticilerinde hem de tüketicilerinde farkındalık yaratarak davranış değişikliğini hedefliyoruz.

Ön Değerlendirme Sürecini Geçen İleri Aşama Adayları

2021 İleri Aşama Finalistleri

Arkerobox

Arkerobox Eğitici Kazı Setleri, kültürel mirasımızı bir arkeolog gibi keşfettirerek yenilikçi öğrenme modeli sunan bir arkeoloji setidir. Kültürel mirasa gereken önemin verilmemesi, yıllar içinde tahrip olması, tanıtıcı içeriğin eksikliği gibi problemleri çözmek amacıyla Arkerobox’u tasarladık. 5 yaş ve üzerindeki çocuklara hitap eden arkeoloji setlerimiz ile alternatif bir eğitim modeli sunuyoruz.

Teknolojik gelişmeler yaşamımızdaki birçok şeyi değiştirdiği gibi, çocukların oyun oynama alışkanlıklarını da değiştirmiştir. Oyun, bu dönemde çocuğunun temel gereksinimden birini oluşturmaktadır ve çocukların büyük bir kısmı oyunu dijital araçlar aracılığı ile sürdürmektedir. Oyun eylemi, çocuğun fizyolojik gelişmesine yani kas sisteminin gelişimine, biriken enerjinin boşalmasına, sosyalleşip topluma katılımına, kişiliğini oluşturabilmesine ve kültürün sonraki kuşaklara aktarılmasına yönelik önemlidir. Eğitici oyunlar geliştirmenin bir çocuğun gelişimine sağladığı katkıların farkında olarak, çocukları dijital dünyadan uzaklaştıran ve motor becerilerini geliştiren bir ürün tasarladık.

Eğitimde yapılabilecek yenilikçi değişimlerle hem eğitime inovatif bir yapı kazandırılması hem de çocukların henüz küçük yaşlardayken bu bilgi ve donanım ile büyümelerini sağlaması bağlamında Arkerobox büyük bir sosyal etkiye sahiptir.

Erişilebilir Her Şey

Yaklaşık 5 Milyon engellenen bireyin yaşadığı ülkemizde, kamusal alanların %66.9’u erişilebilir değil. Sosyal dışlanmışlık oranı ise %77.1. Bu durumu kendileri de deneyimleyerek fark eden Hale Yıldız, Seben Ayşe Dayı ve Serim Berke Yarar tarafından 2019 yılında kurulan Erişilebilir Her Şey sosyal girişimi, engellenen bireylerin topluma eşit katılımını desteklemek için kurumlara erişilebilirlik danışmanlığı sunuyor ve kurumların hem fiziksel hem de iletişimsel olarak daha kapsayıcı olmalarını destekliyor. Erişilebilirliği 360 derece ele alan ve engellenen bireylerin doğrudan katılımının sağlayan katılımcı bir süreç ile istihdamdan kültür sanata kadar farklı alanlarda danışmanlık süreçleri ilerletiliyor. Bu kapsamda fiziksel mekanların, dijital mecraların ve üretilen ürünlerin erişilebilirliği ile ilgili mevcut standartların belirtildiği ulusal ve uluslararası klavuzlar kullanılarak ve engellenen bireylerden kullanıcı deneyimi alınarak öneriler geliştiriliyor. Ayrıca, çalışanların kapsayıcı dili benimsemeleri ve engellilik algılarını dönüştürmeleri için algı eğitimleri düzenleniyor. Kurumların yanısıra toplumsal algıda da bir değişim yaratma hedefiyle sosyal medya hesapları engellilik hakkında bir bilgi ve farkındalık kanalı olarak kullanılıyor.

Kadınların Elinden

Kadınların Elinden Anadolu'daki kadın üreticilerin doğal ve organik ürünlerini büyük pazarlarla buluşturan bir sosyal girişim. Bir gün gezintiye çıkarsanız ve farklı köyleri gezerseniz, her yöredeki günlük doğal yaşantının yöreden yöreye değişiklik gösterdiğini göreceksiniz. Kadınların Elinden bu doğal yaşantıları ürünlerin hikayeleriyle birleştiriyor ve kullanıcılarla buluşturuyor. 2018 yılında Sabancı Üniversitesi öğrencileri tarafından kurulan Kadınların Elinden yörenin ve üreticinin hikayesini aktararak şu ana kadar Türkiye'deki kadın kooperatiflerinin en büyük platformu haline gelmiştir. Bu süreçte şimdiye dek 400'e yakın kadın üreticinin sesi olmuştur. Sadece kadın kooperatifleriyle çalışan Kadınların Elinden aktif olarak Türkiye'nin her yerine birçok fiziksel ve online platformdan hizmet vermekte. Girişimin amacı sürekli destekledikleri kadın üretici ortakları ile çıktıkları bu yolda, doğal gıda denilince akla gelen ilk marka olmaktır.

Kızlar Sahada

Kızlar Sahada 2013 yılından kurulan, "yapamazsın” diye kodlanan toplumsal cinsiyet kalıplarını kırmak; kız çocuklarının ve her yaştan kadının futbol yoluyla güçlenmesini sağlamak için çalışan bir sosyal girişimdir.
Türkiye’nin kadınlara özel ilk ve tek özel futbol turnuvası İstanbul Kupası, lise öğrencisi kız çocukları için Gençlik Kupası futbol turnuvası; akran öğrenim modelinin uygulandığı Kızlar Sahada Akademi; sosyoekonomik açıdan dezavantajlı çocuklar için Futbol ve Sosyal Gelişim Kampları, 9 ilde kız çocukları için Futbol Okulları; kadın futbolcular için Futbolcu Gelişim Programı; sahada, sınıfta ve online platformlarda eğitimler ve kurumların ihtiyaçlarına yönelik proje bazlı çalışmalarla, Kızlar Sahada etkisini her geçen gün artırıyor. 2016 yılında hazırlanmış, Türkiye’nin ilk ve hala tek akredite sosyal etki raporuna sahip girişim, düzenlediği programların etkisini SROI aracıyla ölçmeye devam ediyor.
8 yılda 6000’den fazla kadını sahaya çıkaran, 400’den fazla kadın futbolcu, 33 kadın futbol antrenörü, 21 kadın hakem, 900’e yakın çocukla çalışan sosyal girişimin 100’den fazlası eğitmen 150’den fazla gönüllüsü bulunuyor.

Ön Değerlendirme Sürecini Geçen İş Birliği Adayları

2021 İş Birliği Kategorisi Kazananı

Askıda Ne Var

Askıda Ne Var, 2012 yılında kurulan, üniversite öğrencilerine; yemek, kıyafet, bilgisayar, tiyatro-konser bileti, kitap, beyaz eşya gibi ürün ve hizmetleri ücretsiz sağlayan bir sosyal girişimdir.

Yılda ortalama 120 bin üniversite öğrencisine fayda sağlayan girişim, bugüne kadar 400’e yakın lokal ve global marka ile iş birliği yapmıştır. Sağladığı sosyal etki, kamu kurumları ve şirketler tarafından örnek alınmış ve 15’ten fazla kez benzer projelerin hayata geçmesine ön ayak olmuştur.

Fazla Gıda

UNDP, MIT Solve, EBRD gibi küresel kurumlar tarafından da desteklenen Fazla Gıda, partnerlerinin gıda atığı kaynaklı karbon salımını %50 oranında azaltmayı amaçlayan teknoloji tabanlı bir sosyal girişimdir. Gıda Kazanımı Hiyerarşisi’ne paralel biçimde tasarlanmış; yeniden satış, bağış, hayvan yemi ve geri dönüşüm adımlarının her birine yönelik sunduğu ürünlerle Fazla Gıda atık yönetimine bütüncül bir çözüm sağlar. Bütüncül yaklaşımı, oluşturduğu dijital ve şeffaf operasyon süreçleri, ve farklı operasyonlar yürüten kurumlardan oluşan partner ekosistemi ile gıda atığının önlenmesi, ekonomiye tekrardan kazandırılması ve tüketilebilir gıdaların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması ile atıl gıdadan maksimum sosyal, çevresel ve finansal etki yaratmaktadır. Bugüne kadar 19.000 ton gıdayı kurtarırken 63.000 ton karbon salımı ve 72.000.000.000 litre su kaybının önüne geçmiştir.
2017’den bu yana Gıda Kurtarma Derneği ile hükümet, özel sektör ve kamu gibi farklı alanlarda yürüttüğü farklı ajandalar ve projelerle gıda bağışına yönelik vergi indirimin artması, ayda 1 milyondan fazla ihtiyaç sahibine düzenli bağışın gerçekleştirilmesine öncülük ederek sürdürülebilir gıda sistemlerinin yaratılmasına katkı sağlamışlardır.

Onaranlar Kulübü

Onaranlar Kulübü; sürdürülebilirlik ve katılımcılık odağında kent ve insan arasında diyalog geliştiren yaratıcı projeler geliştiren bir sosyal girişim. 2016 yılında İstanbul’un çeşitli sokaklarına renkli, eğlenceli ve düşündüren müdahaleler yaparak hikayesine başladı. Marka ve yurttaşların ilgisini, üretim ve katılım potansiyeline dönüştürerek kamusal alanda 2000’den fazla gönüllüsüyle çeşitli ölçeklerde uygulamalar, müdahaleler ve atölyeler gerçekleştirmeye devam ediyor. Hızla dönüşen kentlerde yaşayan insanlar, gün geçtikçe o kente olan aidiyetini ve çevresine olan duyarlılığını kaybediyor. Onaranlar Kulübü tam da bu noktada insanları, kendi kentleri için katılımcı ve sorumlu olmaya davet ediyor.

Seçici Kurul

Başkan ve CEO, Kale Grubu

Zeynep Bodur Okyay

İstanbul'da doğan Zeynep Bodur Okyay,İtalyan Lisesi'ni bitirdikten sonra İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği Bölümü'nden mezun oldu. Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Harvard Üniversite'sinde lisansüstü yönetici yetiştirme programına katıldı.
1992-1993 yılları arasında Çanakkale'nin Çan ilçesindeki Çanakkale Seramik Fabrikaları'nın üretim birimlerinde yönetici adayı olarak çeşitli görevlerde bulundu. 1995 yılında Kale Grubu'nun Pazarlama Şirketleri İcra Kurulu Üyeliği ve Başkanlığına atanarak çalışmaya devam eden Zeynep Bodur Okyay, 2007 yılından bu yana Kale Grubu Başkanı ve CEO'su olarak görevini sürdürüyor. Zeynep Bodur Okyay pek çok sivil toplum kuruluşu, dernek, vakıf ve odanın yönetim kurullarında faal olarak çalışıyor. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanlığı, İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkan Vekilliği, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Üyeliği ve İcra Kurulu Üyeliği, DEİK AB İş Konseyleri Koordinatör Başkanlığı ve DEİK İtalya İş Konseyi Başkanlığı, İtalyan Sanayi ve Ticaret Odası Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği, Türkiye Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Üyeliği aktif olarak üstlendiği görevlerden bazılarıdır. Kale Grubu bünyesinde Türkiye'nin bilim, kültür ve sanat hayatına katkıda bulunarak pek çok faaliyet gerçekleştiren Zeynep Bodur Okyay, Dr. (h.c.) İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı'nın Başkanlığı'nı da yürütüyor. Zeynep Bodur Okyay, 2015 yılında G20 Türkiye Dönem Başkanlığı altında C20 (Civil Society) Yürütme Kurulu Başkanlığına atandı. Zeynep Bodur Okyay, kurucuları arasında bulunduğu Harvard Mezunlar Derneği'ndeki çalışmaları ile Harvard Üniversitesi'nde Türk Kürsüsü kurulmasına da destek verdi.

Türk-İtalyan ilişkilerine yaptığı katkılar ve hizmetler nedeniyle 2006 yılında İtalyan Devleti tarafından "Caveliere di Lavora" nişanı ile taltif edilen Zeynep Bodur Okyay, 2014 yılında da "Ufficiale Ordine al Merito della Repubblica Italiana" üst düzey devlet nişanını aldı. 2010 yılında Türkiye ve Avrupa Birliği ülkeleri arasındaki ilişkilere bulunduğu katkılardan dolayı "Turkey in Europe" kapsamında verilen Franco Nobili Ödülü'ne layık görüldü. Zeynep Bodur Okyay'a aynı yıl, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Üstün Hizmet Ödülü verildi. İTÜ ve Çanakkale 18 Mart Üniversitelerinden Fahri Doktora ile taltif edildi.
İtalyanca ve İngilizce bilen Zeynep Bodur Okyay evli ve bir çocuk annesidir.

Global Kalkınma Direktörü, Impact Hub

Alberto Masetti - Zanini

Alberto, etkili girişimler başlatmak ve ölçeklendirmek isteyen sosyal girişimcileri ve yenilikçileri destekleyen önde gelen küresel kuruluş Impact Hub Network'ün maker’larından biri ve ağın Küresel Kalkınma Direktörüdür. Şu anda dünya çapında mevcut olan 100'den fazla merkez arasındaki tüm Yerel Geçiş programlarının stratejik gelişimini ve uygulanmasını denetler. Ayrıca, özellikle yasal bağışçılar ile kurumsal fon yaratma ve geliştirmeye odaklanmaktadır.

Alberto, sosyal girişim sektöründe çalışmadan önce birkaç yıl boyunca Christian Aid ve International Alert dahil olmak üzere İngiltere'nin önde gelen uluslararası STK'larında çalıştı. Bologna Üniversitesi'nden Çağdaş Tarih alanında lisans derecesine ve LSE'den Küresel Politika alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.

Kurucu Ortak, Impact Hub İstanbul

Ayşe Sabuncu

Ayse Sabuncu Impact Hub Istanbul’un kurucu ortaklarından. Amerika’da Johns Hopkins Üniversitesi’nden bilgisayar bilimi alanından mezun olduktan, kariyerine 5 yıl boyunca farklı görevlerle hizmet verdiği Citi’nin New York ofisinde bankacılık sektöründe devam etti. New York Üniversitesi Stern School of Business’de sosyal etki, inovasyon ve girişimcilik odağında MBA yaptıktan sonra sosyal girişimcilik, mikrofinans, sosyal etki yatırımı konularına yoğunlaştı. 2014’de dünyanın en büyük mikrofinans platformu Kiva ile Zimbabve ve Güney Afrika'da çalışırken Impact Hub ile tanıştırıldı. Son 5 senedir Impact Hub Istanbul ile Türkiye'de sosyal inovasyon ve sosyal girişimciliğin gelişmesi üzerine çalışmaktadır.
CGO, Suna ve İnan Kıraç Vakfı

Erdal Yıldırım

1966 yılında Rize’de doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’nin ardından, 1987 yılında Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 2005 yılında Indiana University (IU) Lilly Family School of Philanthropy’den “Hayırseverlik Çalışmaları” alanında yüksek lisans derecesi aldı.

1991-1997 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) Genel Sekreteri, 1997-2020 yılları arasında da Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü olarak çalıştı. 2021 yılı Ocak ayından bu yana Suna ve İnan Kıraç Vakfı’nda Chief Governance Officer (CGO) olarak görev alıyor.

Türkiye ve yurt dışında birçok sivil toplum örgütüne yönetim kurulu üyesi, danışma kurulu üyesi ve mütevelli olarak hizmet sundu; Bilgi, Boğaziçi ve Koç Üniversitelerinde sivil toplum konusunda dersler verdi. Halen Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı’nda (TÜSEV) Temsilciler Kurulu Başkanı, Eğitim Reformu Girişimi (ERG), Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfı ve Ekol Vakfı’nda Yönetim Kurulu Üyesi olarak; TEMA, TEGV ve BÜVAK’ta ise mütevelli olarak görev alıyor.

“Bana Yönetim Kurulunu Söyle, Sana Kim Olduğunu Söyleyeyim” (2012, YKY), “Ateşin Üstünden Atladım (2016, Özel Yayın), “Az mı Gittik, Uz mu Gittik?” (2017, YKY) ve “Sayın Başkan, Değersiz Üyeler” (2021, Yaz Müzik ve Danışmanlık) kitaplarının yazarı.

Müzisyen Aslı Gökyokuş’la evli; Yaz, Nisan ve Can’ın babası.

Direktör, Columbia Global Centers İstanbul

İpek Cem Taha

Robert Kolej ve Işık Üniversitesi Mütevelli
Heyeti üyesi olan İpek Cem Taha, lisans eğitimini Amherst College, lisansüstü eğitimini ise Columbia Üniversitesi'nde tamamlamıştır. 1993 - 1995 yıllarında New York'ta Bankers Trust - Deutsche Bank'ta Uluslararası Sermaye Piyasaları Grubu'nda yöneticilik yapmıştır.
2011 yılından bu yana New York'ta bulunan Columbia Üniversitesi'nin İstanbul'daki Global Araştırma Merkezi'nin Kurucu Direktörü olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
KAGİDER, SAHA ve URAK derneklerinin kurucu üyesi olup yönetim kurulu üyeliği yapmıştır.
Uluslararası alanda, Columbia Üniversitesi Küresel Danışma Kurulu üyeliği, Dünya Bankası Akdeniz Entegrasyonu Enstitüsü Danışma Kurulu üyeliği ve ELIAMEP Danışma Kurulu üyesidir. Yunanistan Eski Başbakanı Yorgo Papandreou ile beraber, 2016 yılında barış yolunda etkin katkı sağlamış olan kurum ve bireylere verilen Cem Papandreu Barış Ödülü’nü oluşturmuştur.
Türkiye Mükim Temsilcisi, UNDP

Louisa Vinton

Louisa Vinton, Mayıs 2021 itibarıyla UNDP'nin Türkiye'deki Mukim Temsilcisi olarak görevine başlamıştır. Vinton, Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Bürosu’nun kapsadığı bölgede 30 yılı aşkın tecrübeye sahip bir kalkınma uzmanıdır.
Vinton, Türkiye’deki görevinden önce, Kasım 2018’den Mart 2021’e kadar UNDP’nin Gürcistan Mukim Temsilcisi olarak görev yapmıştır. Bunun öncesinde, Kasım 2013’ten Ekim 2018’e kadar Kuzey Makedonya’da; Temmuz 2010’dan Haziran 2014’e kadar ise Hırvatistan’da BM Mukim Koordinatörü ve UNDP Mukim Temsilcisi olarak görev almıştır. Vinton bu görevlerinde UNDP’nin istihdam yaratımı ve girişimcilik, mesleki eğitim, kamu hizmetlerinin sunumu, yerel ve bölgesel ekonomik kalkınma, toplumsal kapsayıcılık, toplumsal cinsiyet eşitliği, insan hakları, sel önleme, doğa koruma, enerji verimliliği, iklim dayanıklılığı, kriz önleme ve çatışma sonrası toparlanma alanlarındaki girişimlerinin liderliğini başarıyla üstlenmiştir. Birleşmiş Milletler’in Kuzey Makedonya’da 2015-2016 yıllarındaki göçmen krizine yanıtını yönetmiş, 2020-2021 yıllarında Gürcistan’ın COVID-19’a sosyoekonomik yanıt ve düze çıkış çabalarında öncü olmuştur. Vinton’un hükümetler, sivil toplum, özel sektör, akademi ve uluslararası toplumla ortaklık kurma konularında ciddi bir deneyimi vardır.

UNDP’de ilk olarak Şubat 2004’te New York’ta Avrupa ve Orta Asya Bölgesel Bürosu Alt Bölge Bölüm Başkanı olarak görev yapmaya başlamış ve UNDP’nin Ermenistan, Azerbaycan, Belarus, Gürcistan, Moldova, Rusya Federasyonu ve Ukrayna’daki girişimlerinin sorumluluğunu üstlenmiştir. Ayrıca BM’nin 1986 Çernobil nükleer kazasının ardında bıraktığı gündem ile ilgili konulardaki koordinasyonunu yönetmiştir. UNDP’ye katılmadan önce, Economist Intelligence Unit'te dokuz yıl çalışan Vinton, burada önce “Doğu Avrupa İş Dünyası” haftalık haber bülteninin editörlüğü ve şirketin Viyana'daki Doğu Avrupa ticari yayımcılık operasyonlarının Genel Yayın Yönetmenliği görevlerini ifa etmiş ve daha sonra şirketin New York'taki İcra Hizmetleri biriminin başkanlığını yapmıştır. Vinton etkili iletişimin destekçisidir ve savunuculuk ve mesaj ulaştırma konularında üstün kabiliyetlere sahiptir. Louisa Vinton, 1988 ile 1994 yılları arasında Münih'teki “Radio Free Europe / Radio Liberty, Inc.” için Kıdemli Araştırma Uzmanı olarak çalışmış ve Polonya siyaseti ve ekonomisi
konusunda uzmanlaşmıştır.

Cornell Universitesi Rus Çalışmaları bölümünde lisans eğitimini, Michigan Üniversitesi Tarih bölümünde ise yüksek lisans eğitimini tamamlamıştır. İngilizce dışında, Hırvatça, Almanca, Lehçe ve Rusça dillerinde günlük konuşmalarını sürdürebilecek kapasiteye sahiptir.

Sosyal Etki Uzmanı

Rana Zincir Celal

Araştırma, uygulama ve öğrenmenin kesişim noktasında çalışan Rana, sosyal yatırımcıları ve fon sağlayıcılarının eşitsizlik üzerindeki etkilerini artırma yolunda destek veriyor. Halen, Equality Impact Investing Project [Eşitlik Etkisine Yatırım Yapma Projesi]nin eş-yönetmeliğini üstlenmenin yanı sıra, Robert Bosch Stiftung'da eşitsizlik programına, Ubele Girişimi'de ise ırkçılık karşıtı hareketin inşası konusunda stratejik destekte bulunuyor. Ayrıca European Cultural Foundation ve Greenpeace Akdeniz Yönetim Kurullarında görev yapıyor. Yakın zamanda Rana, London School of Economics'in Uluslararası Eşitsizlikler Enstitüsü'nde misafir araştırmacı ve Atlantic Fellows for Social and Economic Equity programında yönetici müdür olarak görev yaptı. 15 yıldan fazla bir süredir Türkiye ve Kıbrıs'ta, toplumsal bölünmeleri ve eşitsizlikleri ele almayı amaçlayan çeşitli girişimlere araştırmacı, bağışçı, kültürel üretici ve aktivist olarak destek verdi. New York'ta Ford Foundation ve Domini Impact Investments'ta çeşitli görevlerde yer aldı. Columbia Üniversitesi ve London School of Economics'ten dereceleri bulunmaktadır.
Kurucu Ortak, Impact Hub İstanbul

Semih Boyacı

Semih lisans seviyesinde Matematik ve Bilgisayar Bilimi eğitimi aldıktan sonra bir süre yönetim danışmanlığı sektöründe çalıştı. Daha sonra Londra Ekonomi Üniversitesi'nde (LSE) yüksek lisans eğitimine başladı ve burada uluslararası şirket ve sivil toplum kurumlarına yönelik farklı danışmanlık projelerinde yer aldı. Yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra akademik alandaki ve iş hayatındaki deneyimleriyle Türkiye’deki sosyal inovasyon ekosisteminin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Türkiye’ye dönmeye karar verdi. Semih etki odaklı girişimcilerin aynı çatı altında çalıştığı ve birlikte ürettikleri bir platform sağlayan Impact Hub İstanbul'un kurucu ortağıdır. Türkiye’deki sosyal girişimcilik ve sosyal inovasyon ekosisteminin son yıllardaki hızlı gelişimine öncülük eden Impact Hub İstanbul, dünya çapında 70'in üzerinde lokasyona sahip küresel Impact Hub ağının bir parçasıdır.
Skip to content